30 Bin Üyemize Katılın
E-Bülten yayınlarımız için abone olun.


“Jeotermal Seralar, Doğal Gaza Göre Daha Ucuz Maliyetle Isıtma Sağlıyor”

ANKARA (Enerji Portalı) – Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye, 752 bin dekarlık örtü altı varlığı bakımından Avrupa’da ikinci, dünyada ise 4’üncü sırada yer alıyor. Son yıllarda jeotermal kaynakların sera ısıtmasında kullanılmasının yaygınlaşmasına bağlı olarak üretim miktarlarında artış gösterildiği ifade ediliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye, 752 bin dekarlık örtü altı varlığı bakımından Avrupa’da ikinci, dünyada ise 4’üncü sırada yer alıyor. Örtü altındaki üretimin yüzde 94’ü sebze, yüzde 5’i meyve ve yüzde 1’i süs bitkisinden oluşuyor. 

Türkiye’de 70 ilde örtü altı üretim yapılırken, bu işletmelerin çok büyük bir kısmı küçük aile işletmesi şeklinde çalışıyor. Gerek üretime katkıda gerekse işletmelerin yoğunluğunda Antalya, Mersin, Adana, Muğla, Aydın ve İzmir öne çıkıyor. Bu 6 ildeki işletmeler, örtü altı varlığının yaklaşık yüzde 90’ını oluşturuyor.

Sera işletmeciliğinde en önemli kısıt, bitki gelişmesi için uygun sıcaklığı sağlamakta kullanılan yakıt ile ısıtma sistemleri bakım giderleri olarak görülüyor. Bu nedenle ağırlıklı olarak sera varlığı güney sahil şeridinde yoğunlaşıyor.

En önemli girdi konumundaki ısıtma maliyetinin düşürülmesi için ise Türkiye’nin Avrupa’da birinci konumda bulunduğu jeotermal kaynakların kullanılması hedefleniyor. Söz konusu yer altı kaynağının kış aylarında ısıtma, yaz aylarında ise örtü altında soğutmada kullanılmasıyla yılın 11 ayında üretim yapılması sağlanabiliyor. Yılın tamamına yakınında yapılan sera üretimiyle hem ürünlerdeki arz açığının azaltılması hem de gıda fiyatlarının dengelenmesi amaçlanıyor.

“Jeotermal seralar, doğal gaza göre daha ucuz maliyetle ısıtma sağlıyor. Bunun için de en uygun kaynak jeotermal enerji.”

Türkiye Jeotermal Derneği Başkanı Orhan Mertoğlu, jeotermalin daha ucuza ısıtma sağlayan, yerli ve çevreci bir kaynak olduğunu belirterek, seracılıkta da ısı maliyetindeki avantajı nedeniyle bu imkanın kullanılabileceğini belirterek şunları aktardı:

“Doğal gazla sera ısıtması yapılması halinde, ürünlerin piyasa fiyatının 2-3 misli olacak. Jeotermal seralar, doğal gaza göre daha ucuz maliyetle ısıtma sağlıyor. Bunun için de en uygun kaynak jeotermal enerji. Bu kaynak her yerde yok ancak bulunan yerlerde jeotermal kuyusu açmak, suyu bulmak ve onu ısı olarak serada kullanmak ekonomik oluyor. Jeotermal suyun içinde karbondioksit var. Bu karbondioksiti ayırıp sera atmosferine verince gübreleme yapılmış oluyor. Sera gübrelemesiyle verim yüzde 30-40 artıyor. Bitkiyi büyütücü ilaçlar kullanmaya gerek olmuyor.”

Türkiye Jeotermal Derneği Hakkında:

Sektörde ihtiyaç duyulan uzmanları bir araya getirerek Türkiye sanayi ve teknolojisine, ekonomisine, ekolojisine, turizmine ve toplum sağlığına olumlu katkılarda bulunabilecek bu ulusal potansiyele dikkatleri çekmek, jeotermal enerjinin bilimsel ve teknolojik, ekonomik boyutlarda doğru olarak kullanımını ve yararlanılmasını sağlamak amacı ile 1992 yılında Jeotermal Derneği kurulmuştur.

Derneğin ismi 2007 yılında “Türkiye Jeotermal Derneği” olarak değiştirilmiştir. Dernek, 1998 yılı Ekim ayından beri Bakanlar Kurulu kararı ile Birleşmiş Milletler’in danışmanı, AB ve Dünya Bankası GeoFund’ın stratejik ortaklık statüsü vediği dünyanın en büyük jeotermal sivil toplum kuruluşu olan International Geothermal Association (IGA)’ın üyesidir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.