30 Bin Üyemize Katılın
E-Bülten yayınlarımız için abone olun.


İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı Geniş Bir Katılım İle Gerçekleştirildi!

İSTANBUL (Enerji Portalı) – “İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı” geniş katılım ile gerçekleşti. Zirvede ulusal ve uluslararası katılımcılar “Yaşanabilir Çevre İçin Dönüşüm” konusunda birikimlerini ve gelecek vizyonlarını paylaştı.

“İstanbul Uluslararası Çevre Zirvesi ve Fuarı” geniş bir katılım ile gerçekleşti. Zirvede ulusal ve uluslararası katılımcılar “Yaşanabilir Çevre İçin Dönüşüm” konusunda birikimlerini ve gelecek vizyonlarını paylaştı.  Zirve kapsamında gerçekleştirilen fuarda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından geliştirilen örnek çevreci projeler ve çevre dostu iyi uygulama örnekleri ziyaretçilere tanıtıldı. Fuarda yarınlara daha yaşanılır bir dünya bırakmak için alınması gereken önlemler, geri dönüşüm sistemleri, örnek çevreci projeler, çevre dostu iyi uygulama örnekleri katılımcıların ilgisine sunuldu.

Örnek çevreci projeler, çevre dostu iyi uygulama örnekleri, temizlik araçları, geri dönüşüm otomatları katılımcılardan ilgi gördü…

Katılımcılar fuarda, “Sıfır Atık” vizyonu çerçevesinde geliştirilen sistemleri ve ürünleri deneyimleme fırsatı buldu. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ, İETT, İBB iştirakleri İSTAÇ, Ağaç ve Peyzaj AŞ, İSBAK, İGDAŞ, İSTTELKOM, kamu kurum kuruluşları ve özel firmalar stant açtı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi uygulamaya başladığı örnek çevreci projeler, çevre dostu iyi uygulama örnekleri, temizlik araçları, geri dönüşüm otomatları katılımcılardan ilgi gördü.

Fuarda, Büyükşehir Belediyesi’nin “Akıllı Geri Dönüşüm Konteyneri”ni de ziyaret eden katılımcılar, cam, metal ve pet şişe atıkları ile İstanbulkartı’na bakiye yükleme deneyimi yaşadı. Deniz yüzeyi temizliğinde kullanılan tekneler, kent temizliğinde kullanılan elektrikli yol süpürme araçları, atıklardan sanat eserine dönüştürülen ürünler de ziyaretçilerin dikkatini çekti.

“Bugün kişi başına 1 tondan fazla plastik düşüyor ve ne yazık ki, kontrol edilmeyen atıklar, suya karışarak hayatı zehirliyor.”

Zirvede konuşma yapan Sayın Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan, himayelerinde başlatılan sıfır atık projesi ve çevre sorunları konusunda önemli mesajlar verdi. Erdoğan, atık yönetimi tüm dünyanın en önemli gündem maddelerinden olduğunu belirterek, “Sevinerek gördüğüm bir şey var ki, o da Türkiye’nin bu konuda lokal değil, tüm yurtta, kapsamlı bir seferberlik içinde. Çevreyle kurduğumuz ilişki, bir ahlak meselesi. Dünyanın bize bir emanet olduğu bilinci ile ilgili. Bugün kişi başına 1 tondan fazla plastik düşüyor ve ne yazık ki, kontrol edilmeyen atıklar, suya karışarak hayatı zehirliyor. Altında yaşadığımız gök kubbe, ortak evimizin çatısıdır. Bu çatı altında, tüm yaratılmışlarla beraber büyük bir ailenin parçası olarak yaşıyoruz. Fakat ne evimize ne de ailemize iyi davranıyoruz.” dedi.

Günümüz dünyasının belirleyicisi tüketim. Satın almak adeta bir ritüele dönüştürülmüş durumda diyen Erdoğan, “Manevi tatmini tüketimle sağlayan, egoyu eşya ile besleyen bir ekonomi ve pazarlama sektörüyle karşı karşıyayız. Morali bozulduğu için alışverişe çıkıp elindeki poşet sayısı arttıkça rahatlayan insanlar, bu döngüyü besliyor. Maalesef eşyalar modern insanın efendisi konumunda.” ifadelerini kullandı.

Sıfır atık seferberliğine dahil olan tüm kurumlarımızla birlikte, hatırı sayılır bir geri dönüşüm gerçekleştirildiği belirten Erdoğan, “Dünyayı mülkiyetine geçirme yarışında kazanan kimse olmayacak. Bu bağlamda, çevre sorunlarıyla mücadele ederken, meselenin etik ve dini boyutu bizi motive edebilir. Dindarlığı hep şekil şartları üzerinden anlıyoruz. Oysa her Müslümanın, içinde yaşadığı doğaya, hayvana ve bitkiye karşı sorumluluğu vardır. Mesela Hac’da fıkhi hükümlere dikkat ettiğimiz kadar çevreye zarar vermemeye odaklanıyor muyuz? 2010’da 2,5 milyon hacının, ardında 100 milyon plastik şişe bıraktığını biliyoruz. Çevre dostu bir Hac, biz Müslümanlar’ın derdi olmalı.” değerlendirmesinde bulundu.

“Memleketin çevresi, iklimi bozulursa bunu düzeltmek imkansız hale gelir.”

Etkinliğin açılış programında konuşan Çevre ve Şehircilik Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar, çevre meselesinin gündemde tutulmasının gelecek nesillere olan borç adına önemli olduğunu dile getirerek, “Bu memleketin her şeyi bozulabilir. Ekonomisi, siyaseti bozulabilir. Bunların hepsi düzeltilebilir ama memleketin çevresi, iklimi bozulursa bunu düzeltmek imkansız hale gelir. Çok zorlanırsınız. Yıllarca bozulmuş İstanbul’u 20-25 senede ancak düzeltebilmişiz. Dolasıyla gelecek nesillere içebilecekleri su, nefes alabilecekleri hava ve verim alabilecekleri toprak bırakabilelim. Bu en büyük görevimiz. O yüzden gelecek nesillere en azından bir özür borcumuzun olduğunu unutmamamız gerekiyor.” şeklinde konuştu.

İstanbul’un birçok probleminin olduğunu, dünyanın en büyük su yollarından birinin şehrin kalbinden geçtiğini ifade eden Birpınar, İstanbul Boğazı’nın birçok ciddi kazayla karşı karşıya kaldığını, dolayısıyla alandaki tarihi yapıların da risk altında olduğunu vurguladı. Birpınar, böyle riskleri taşıyan bir durum için mutlaka alternatiflerin olması gerektiğini belirterek, “Onun için Kanal İstanbul’a hayali değil, İstanbul’un, kentte yaşayan 15-20 milyon nüfusun emniyeti için yapılması gereken bir proje olarak bakmak gerektiğini söylüyorum. İşin sadece fantezi olmadığını, bu işin İstanbul’un sağlığı, emniyeti için olması gereken bir proje olduğunu belirtiyorum. Kanal İstanbul bir çevre ve emniyet projesidir. Bu planları şimdi yapmamız lazım.” şeklinde konuştu.

Birpınar, konuşmasında iklim değişikliği konusuna da değinerek, bu noktada bütün dünyada toplantılar yapıldığını ancak sonuçlarına bakıldığında çok da parlak olmadığını kayderek, “İklim değişikliği nedeniyle sıcaklık ve deniz seviyelerinde artışlar yaşanıyor. 100 yıl sonra bu rakamların ciddi düzeylere ulaşması noktasında senaryolar üretiliyor. Bu konuda tedbir alınması gerek.”dedi.

Birpınar, “Bu yıl sonu itibarıyla da Ankara’daki bütün kamu binalarında, üniversite ve okullarda sıfır atık sistemine geçiyoruz. Önce devletin bu işlerde örnek olması gerekiyor.” diyerek bu konuda tüm kurumların birlikte çalışması gerektiğini aktardı.

“Artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz.”

Bakan Yardımcısı Birpınar, dünyanın iklim değişikliği konusunu hep tehdit değil, fırsat olarak da görmeye başladığını vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Önümüzde artık yeni bir şey var. ‘Yeşil ekonomi’, ‘yeşil teknoloji’, ‘yeşil iklim’ dedikleri, artık her şeyin fosil yakıtlardan uzaklaşıp yenilenebilir enerji teknolojilerine geçtiği, bütün sistemin başka bir yere kaydığı bir döneme ve çağa doğru gidiyoruz. Buradan inşallah Türkiye faydalanır ve bu dönüşümü zenginleşme aracı olarak kullanır. Türkiye, her yıl 10 milyar doları yeni ihtiyaç olan enerjiye ayırmak zorunda. Bütün bunları yapabilmek ve zengileşebilmek için de iklim değişikliğini fırsat olarak görmek, onu tehdit olarak görmemek, daha az petrol, doğal gaz alabilmek, kendi rüzgar ve güneş enerjini kullanmak önemli. Türkiye’deki cari açığın dörtte üçü enerji kaynaklı.”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.