ABD (Enerji Portalı) – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu’nda, BM 74’üncü Genel Kurulu Genel Görüşmeleri Açılışı’nda yer aldı ve Genel Kurul’a hitap etti.
Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Erdoğan, geçen yıl boyunca BM Genel Kurul Başkanı olarak yürüttüğü başarılı çalışmalar dolayısıyla Maria Fernando Espinosa’ya teşekkür ederken, Genel Kurul Başkanlığını devralan Muhammed Bande’yi de kutladı.
Genel Kurul toplantısının, dünya ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, bugün dünyanın, küresel düzeyde adaletsizliğin yol açtığı pek çok sorunla ve sancıyla yüz yüze olduğunu söyledi.
Hazreti Mevlana’nın adaleti, “hakları ve ödevleri gerektiği gibi paylaştırarak herkese hakkını vermek” olarak ifade ettiğini dile getiren Erdoğan, bugün dünyada, ne hakların, ne de sorumlulukların gerektiği gibi paylaşıldığının ortada olduğunu kaydetti.
Erdoğan, adaletsizliğin, istikrarsızlığı, güç mücadelelerini, krizleri, israfı beraberinde getirdiğini belirtti.

“Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlığın, sefaletin, cehaletin kol gezmesinin kabul edilemez.”
BM’nin İkinci Dünya Savaşı sonrası bu adaletsizliği ortadan kaldırmak amacıyla kurulduğunu anımsatan Erdoğan, şöyle devam etti:
“Oysa bugün uluslararası camia, geleceğini tehdit eden terör, açlık, sefalet, iklim değişikliği gibi sorunlara kalıcı çözüm üretme kabiliyetini giderek yitiriyor. Genel Kurul’un bu yılki temasının ‘Yoksulluğun ortadan kaldırılması, kaliteli eğitim, iklim değişikliğiyle mücadele ve kapsayıcılık için çok taraflı çabaların canlandırılması’ olarak belirlenmesi elbette isabetlidir. Ancak asıl önemli olan hep birlikte neler yapabileceğimizdir.”
Dünyanın bir tarafı yüksek refah seviyesi ve lüks içinde hayatını sürdürürken, diğer tarafta açlığın, sefaletin, cehaletin kol gezmesinin kabul edilemeyeceği belirten Erdoğan, Suriye krizine de değinerek:

“Yaklaşık 1 milyon insanın ölümüne, 12 milyonu aşkın insanın yerinden edilmesine, bunların yarısının da ülke dışında yaşamak zorunda kalmasına yol açan Suriye krizini artık sona erdirmenin zamanı gelmiştir.” dedi.
“Türkiye, tüm dünyayı ve insanlığı kucaklayan bir ülke.”
Türkiye’nin, girişimci ve insani dış politika anlayışıyla, tüm dünyayı ve insanlığı kucaklayan, sorunlara adil çözümler bulmak için çabalayan bir ülke olduğunu dile getiren Erdoğan, “dünyanın en cömert insani yardım yapan ülkesi”, “en fazla yerlerinden edilmiş kişiyi kabul eden devleti” unvanlarının boşuna olmadığını söyledi.
Bu politikanın somut bir başka örneğinin, üçüncüsü 2020’de Türkiye’de düzenlenecek Afrika Birliği – Türkiye Ortaklık Zirvesi’yle sergileneceğini aktaran Erdoğan, “Bu salondaki tüm ülkeleri, adalet, ahlak, vicdan esası üzerine bina ettiğimiz politikalarımıza ve girişimlerimize destek vermeye davet ediyorum.” dedi.
“Rum tarafı, Kıbrıs Türkleriyle siyasi gücü ve refahı paylaşmayı reddeden, adaletsiz ve hakkaniyetsiz bir dayatma siyaseti izliyor.”
Konuşmasında Doğu Akdeniz konusunu da değinen Erdoğan, kdeniz havzasının, Suriye krizinin tetiklediği göçmen trajedilerinin yanında, Doğu Akdeniz’deki gelişmeler nedeniyle daha başka sorunlarla da karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek şunları aktardı:
“Kıbrıs meselesi, 50 yıldan uzun süredir devam eden müzakerelere rağmen Rum tarafının uzlaşmaz tavrı sebebiyle çözüme kavuşamamıştır. Rum tarafı, Kıbrıs Türkleriyle siyasi gücü ve refahı paylaşmayı reddeden, adaletsiz ve hakkaniyetsiz bir dayatma siyaseti izliyor. Türkiye, derin tarihi ve kültürel bağlara sahip olduğu Kıbrıs Türk halkının uluslararası antlaşmalara dayalı garantörüdür. Aynı şekilde Yunanistan, İngiltere garantörüdür. Kıbrıs’taki sorunun, ‘sıfır güvenlik, sıfır garanti’ şartıyla çözüleceğini ileri sürenlerin, en başından kötü niyetli oldukları ortadadır.
Türkiye olarak, Kıbrıs Türk halkının güvenliğini ve haklarını teminat altına alan bir çözüm bulunana kadar çaba göstermeye devam edeceğiz. Diğer taraftan, Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklarını, ‘kazan-kazan’ anlayışıyla önemli bir iş birliği fırsatı olarak görüyoruz. Bölgedeki bazı ülkeler ise bizim bu makul tavrımıza rağmen tek taraflı adımlarla, enerji kaynaklarını birer sorun ve çatışma alanı haline dönüştürmeye çalışıyor. Doğu Akdeniz’de hem Türkiye’nin hem de Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını sonuna kadar koruyacağız.”
Erdoğan, iş birliğini ve adil bir paylaşımı esas alan her türlü teklife Türkiye’nin kapısının sonuna kadar açık olduğunu dile getirdi.
Erdoğan’ın konuşmasını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz:
- Iğdır-Nahçıvan Doğal Gaz Boru Hattı’nın Temeli Atıldı
- Türkiye-İsrail Enerji İş Birliği
- Rusya ile Büyük Ortaklık: Ülkemizi Enerji Üssü Haline Getiriyoruz
- Katar ve Çin Arasında Dev Enerji Anlaşması
- Avrupa’da Gaz Fiyatları Enerji Krizi Öncesindeki Seviyeye Dönüyor
Son Dakika Enerji Haberleri için enerjiportali.com/son-dakika-enerji-haberleri Bağlantısını Ziyaret Edebilirsiniz.