İSTANBUL (Enerji Portalı) – PwC Türkiye’ nin hazırlamış olduğu Türkiye enerji sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerini yıllık olarak inceleyen raporu “Türkiye Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar Raporu 2018” yayımlandı.
PwC Türkiye’ nin hazırlamış olduğu Türkiye enerji sektöründeki birleşme ve satın alma işlemlerini yıllık olarak inceleyen raporun 11. sayısı olan “Türkiye Enerji Sektöründeki Birleşme ve Satın Almalar Raporu 2018” yayımlandı. Raporda, 2018 yılında enerji piyasasında gerçekleştirilen birleşme ve satın alma işlemlerinin yanı sıra, 2019 yılına ilişkin beklentiler ele alınıyor.
“2018 yılında enerji piyasasındaki birleşme ve satın alma işlemleri hem sayı hem de hacim açısından geriledi.”
Rapora göre, 2018 yılında enerji piyasasındaki birleşme ve satın alma işlemleri hem sayı hem de hacim açısından gerileme göstererek, 2011’den bu yana en düşük performansını sergilemiş oldu. 2017 yılında 3,45 milyar dolar olan işlem değeri, 2018 yılında yüzde 56 azalarak 1,5 milyar dolara düşerken; işlem sayısı ise yüzde 30 azalarak 33’ten 23’e geriledi.
“2019 yılı işlem hacmine ilişkin bir tahminde bulunmak zor”
Ayrıca, raporda, 2019 yılı işlem hacmine ilişkin bir tahminde bulunmanın zor olduğuna değinilirken hem yabancı hem de yerli yatırımcılar açısından siyasi istikrar, Türk Lirası’ndaki toparlanma ve enerji piyasalarındaki serbestleşmenin artırılması gibi unsurların 2019 yılındaki birleşme ve satın alma işlemleri açısından belirleyici olacağına yer veriliyor.
PwC Türkiye’nin 2019 öngörülerini aktaran PwC Türkiye Şirket Satın Alma ve Birleşme Hizmetleri Ortağı Engin Alioğlu, şöyle devam etti:
“Mevcut ekonomik şartlarda ülkemizde enerji talebi güçlü kalmaya devam ediyor. Türkiye enerji piyasası özellikle nitelikli iş gücüyle rakip piyasalardan ayrışıyor.
2019 yılı işlem hacmine ilişkin bir tahminde bulunmak her ne kadar zor olsa da hem yabancı hem de yerli yatırımcılar açısından siyasi istikrar, Türk lirasındaki toparlanma ve enerji piyasalarındaki serbestleşmenin artırılması gibi unsurlar belirleyici olacak. Ayrıca, 2018 yılında bir miktar gerileme olsa da elektrik dağıtım ve perakende ile doğal gaz dağıtım cephesindeki gelişmeler ile yenilenebilir enerji segmenti hacmin belirleyicisi olmaya devam edecek.
Petrol ve doğal gaz anlaşmalarına ilişkin tahminde bulunmak daha da zor ancak bu segmentte SOCAR Türkiye yetkililerinin Türkiye’de yatırımlarını sürdüreceklerine dair açıklamaları pozitif yönde dikkat çekici olmakla birlikte, yatırımcıların ülkemize olan güveni açısından önemli bir göstergedir.”
Rapora aşağıdaki bağlantıyı tıklayarak ulaşabilirsiniz: